Ünlü Tarih Yazarı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Çorum’da düzenlenen Kültür Günleri ve Kitap Fuarı’na katıldı. Kitap tutkunlarıyla söyleşide bir araya gelen Prof. Dr. Şimşirgil, etkinlik sonunda kitaplarını imzaladı.
Az okuyan bir toplum olduğumuzun altını çizen Şimşirgil, “Bazıları bunu Osmanlı dönemi için söylüyor. Okur yazar oranı yüzde 2-3 seviyelerinde deniyor. Cumhuriyet dönemi için söylüyorum okuma yazmayı biliyoruz ama okumuyoruz. Okuma yazmayı bilmek çok okuyor manasına gelmiyor. Bir şey ifade etmiyor. Dolaysıyla biz bazı şeyleri yanlış değerlendiriyoruz ve olaylara yanlış bakıyoruz. Son birkaç yıldır belediyeler kitap fuarlarına önem veriyor. Okuma aşkı hevesi oluşuyor. Bu fuarları Milli Eğitim Müdürlükleri iyi değerlendirmeli. Osmanlı okumuyor diyorlar. Nasıl okumaz Osmanlı” dedi.
“Ya dinlenen ol, ya da öğreten”
Şimşirgil; “Osmanlı’nın dini İslam. İslam dini “oku” emri ile başlıyor. Alemi oku diyor. Bugün toplumda deist ve ateist çoğalıyor. Alemi okumayı bilmiyor ki. Okuduğu kitapta dinden imandan ediyor. Aleme bakacak, bu alem nasıl duruyor, nasıl yaratıldı, nasıl oldu, yaratıcısı olmadan bu alem nasıl olur. Kendini oku diyor. Kişi kendini tanıyamadan rabbini tanıyamaz. Kişi kendini bilecek. İlim erkek ve kadın her Müslümana farzdır. Kişinin rabbini bilmesi sadece erkeğe mi kadına da farzdır. Ya öğrenen ol. Ya dinleyen ol. Öğreten ol”diye konuştu.
“Dilimizi mahvettiler”
İHA’da yer alan habere göre; dille ilgili konuşan Şimşirgil; “Dilimizi mahvettiler. Dil diye birşey bırakmadılar. Dünyanın en iyi dil öğrenen milletinin dilini yok ettiler. Bir dili iyi konuşabilmek için kendi dilinizin çok iyi olması lazım. Adriyatik’ten Çin seddine kadar Türkçe konuşuluyordu. Elbette bu Türkçe’nin içerisinde Arapçası olacak, Farsçası olacak. Bizim kelimelerimiz de Arapça’ya, Farsça’ya bakan dillerine karışıyor. Macaristan’da, Arnavutluk’ta, Sırbistan’da, Bulgaristan’da yüzlerce Türkçe kelimeye rastlarsınız. Fethetmek gibidir kelime almak. Bir toprağı fethetmek gibidir. Zenginlik katar dile. Yabancı dillerden kelimeler geçmiş bize ama bunları Türkçeleştirmişiz. Oturdular kelimeleri attılar. Kelime yaşayan Türkçedir. Milletin hafızasıyla beraber girer ve yüzyıllar içerisinde yaşar. Bir kelimeyi atmakla yüzlerce binlerce deyimi atarsın. Atma niye atıyorsun. Toplamıyorsun, atıyorlar. Amaç ney, köklerimizi kesmek. Kökümüzle olan bağımızı kesmek. Osmanlı’yı bilmesin, yaşamasın, önünde örnek olmasın” diye konuştu.