Fenerbahçe’de uzun yıllar forma giyen ve futbolu sarı-lacivertli kulüpte bırakan Volkan Demirel, futbolculuk mesleğinden sonra teknik yönetici olmaya karar verdi. Birinci tecrübesini Fenerbahçe’de yardımcı hoca olarak yaşayan 41 yaşındaki teknik adam, iki dönem boyunca birebir misyonda kaldı. Daha sonra birinci teknik yöneticilik mesleğine bir dönem boyunca Süper Lig gruplarından Fatih Karagümrük’te devam etti. Gösterdiği muvaffakiyet ile taktir toplayan Volkan Demirel, dönem başında misyonundan ayrıldı. Deneyimli teknik yönetici bir mühlet boşta kaldı ve daha sonra Üstün Lig’e istenilen bir başlangıç yapamayan Hatayspor’un başına geçti. Birinci altı maçında yalnızca 1 puan alabilen Hatayspor, Serkan Özbalta ile yollarını ayırmasının akabinde Volkan Demirel ile adeta hayat buldu. Tecrübeli teknik adam Fanatik’e tezli açıklamlarda bulundu.
HATAYSPOR HAYAT BULDU
Sezona kâbus üzere bir başlangıç yapan, birinci altı maçında yalnızca 1 puan alan Hatayspor, Volkan Demirel misyona geldikten sonra ise 7 maçta 13 puanı hanesine yazdıran Hatayspor, bu periyotta ligde en fazla puan toplayan 2. grup oldu. Bu sonuçlar Hatayspor’un taraftarını sevindirdi.
İşte Volkan Demirel’in açıklamaları…
‘DOĞRUYU ÖĞRENMEYE ÇALIŞACAĞIM’
“Motivasyon ögem her vakit başarılı olmak. Şu anda da o denli. Benim için muvaffakiyet yahut bir şeye ulaşmak yahut bir şeyi elde edebilmek en büyük kardır, inançtır. O yüzden benim için birinci değerli şey muvaffakiyettir. Muvaffakiyete ulaşmak için yanılgı da yapabilirim, insanların güzeline gitmeyecek bir davranışta da bulunabilirim ancak bunlar büsbütün muvaffakiyete ulaşabilmek için. Kusur yapa yapa doğruyu öğrenmeye çalışacağım. Eminim ki uzun vadede bu bana başarıyı getirecek. Yaşadıklarımızı futbolcu arkadaşlarımıza anlatmaya çalışıyoruz. Neyi nerede daha âlâ yapabileceklerini, yahut neyi yapamayacaklarını yahut bir maçın öyküsünün nasıl olabileceğini anlayabiliyorum. Motivasyon, güç, onları inandırma durumuna girebiliyorsunuz. Zati benim teknik adamlıkta birinci baktığım şey ilgi. İlgiyi şayet karşıdaki oyuncuyla uygun kurarsanız başka bahisler gerisinden gelmeye başlıyor.”
‘FENERBAHÇE’DE KALABİLİRDİM’
“Hayatta kararlar alırken birtakım riskleri göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Risk nedir, risk bakıldığında evet Fenerbahçe’de devam eden bir meslek, sonrasında antrenörlük. Orada tahminen hayatına devam edebilirsin. Ben o denli bakmıyorum, her vakit omuzlarıma yük alıp onları taşımayı çok severim, onları taşımak bana çok büyük gurur ve onur verir. Karagümrük grubuna gittiğimizde düşme sınırıyla yakın aralık vardı, düşme sınırının 4 puan üzerinde aldık, kendi ismimize çok güzel şeyler yaptığımızı düşünüyorum imkanlarımız doğrultusunda.”
‘RİSK VARSA MEMNUNLUK VAR’
“Hatay’a gelirken aldığımız kadronun bir puanı vardı lakin ben tek başıma karar almadım, takımımla birlikte tarttık. İşin özü şu; ne yapacağını bilen bir gruba sahibim, özgüveniyle, inancıyla, takımım ve arkadaşlarıma çok güveniyorum. Risk miydi, riskti. Lakin buradaki muvaffakiyet bize çok daha büyük memnunluk vereceğini bildiğimiz için memnunluk riskin önüne geçti. İnandığımız yolda keyifli olmak için şu an yürüyoruz. Geldiğimizden beri hedeflediğimiz bir puan vardı, 12-15 puan ortası. Bunu yakaladık. Hoş bir grupla nitekim idaresiyle, lideriyle, oyuncu arkadaşlarımla, hem de Hataylılar’la, burası keyifli bir yer, bizi seviyorlar, burada olmaktan çok memnunuz. Bu türlü bir ortam oldu mu başarısız olman mümkün değil.”
‘BASKETBOL TOPU ÜZERE SEKMEM’
“Benim her vakit gayem var. Mesela Hatay benim için bir amaçtı, Karagümrük bir amaçtı. Hatay’dan sonra bir amacım var, Hatay’dan sonrasının sonrası da maksadım var. Amaç bitmez. Bir yere geldikten sonra şayet orayı kâfi görürseniz, orada basketbol topu üzere sekerseniz. Bir yere geldikten sonra öbür bir maksat koyarsanız tırmanmaya başlarsınız. Herkesin bir maksadı var. Benim de maksadım Fenerbahçe, Ulusal Ekip . Yurt dışında düzgün bir grupta ülkemi temsil etmek.”
‘SENEYE ÇOK DİĞER OLUR’
“Bu sene birinci on içinde maksadımız var. İlerleyen yıllarda çok farklı şeyler düşünüyorum. Buranın içine girdikten sonra, buradaki çalışma ortamını, insanları gördükten sonra seneye çok farklı gayelerle bir Hatayspor ekibi olacak. Alışkanlıkları değiştirmek çok zordur, şu an alışkanlıklardan çıkmaya çalışıyoruz. Seneye bizim planlarımız, bizim kurgularımız, bizim isteyeceğimiz bir durum gerçekleşirse gayeleri diğer bir yere çekebileceğime eminim. Hatay’da geldiğimden beri çok sevgi var, çok inanıyorlar, çok gurur duyuyorlar benimle. Ben de onlarla burada olduğum için çok memnunum, hepsi aile üzere. Yemeğe, sohbete davet ediyorlar, her gören sarılıyor. Biz Fenerbahçe’de de bunu gördük ancak buradaki insanların sevgisi biraz daha içten üzere geldi bana.”
“EMRE BELÖZOĞLU BAŞI ÇEKECEK”
“Emre Belözoğlu ile ikinci sefer rakip olduk. Çok düzgün tanıdığım bir insan, bir arada de çalıştık, saha içinde ne yapacağını biliyorum, saha dışında nasıl davrandığını biliyorum. Maçtan sonra da söyledim zati ona ‘ben seni biliyorum’ dedim. Gireniyle çıkanıyla her mevkide güzel bir grubu var. 6 numaralı durumda 6 tane oyuncusu var, 8 numaralı durumda 8 oyuncusu var. Mevkisine nazaran oyuncu sayısı da var. Espri doğal. Biz 20 yıllık arkadaşız, çok âlâ tanıdığım bir insan çok da seviyorum. Türkiye’nin çok başarılı bir teknik yönetici profili çıkarmaya muhtaçlığı olduğu periyotlarda; bence Emre hoca bunların en başında gelenlerden bir tanesi.”
“ALTAY, FENER’İN DEĞERİDİR”
“Altay eleştiriliyor neden eleştiriliyor ben de anlamıyorum. Ben de eleştirildim vaktinde. Bana bir sefer jöle kutularıyla tesisi basmalar bile oldu. Altay şu an en düzgün 2-3 kaleciden biri. Ben onun yaşında kaleye daha yeni yeni geçiyordum. Baktığınız vakit Altay’ın 100- 150’ye yakın maçı var. Bu çocuk Fenerbahçe’nin bedelidir, makûs gol de yiyecek. Bunlar futbolda var. Yuhalamayla, ıslıklamayla hiçbir futbolcu ileri gitmez. En kral futbolcu bile geriye sarfiyat. Çok yeterli Fenerbahçeli’dir, çok da güzel çocuktur. Altay Fenerbahçe’nin çok büyük bir kıymetidir.”
“EMRE MOR’A YOL GÖSTERDİK”
“Emre aslında kendi istedi bunun olmasını. Emre’ye yalnızca bu yolda yol gösteren olmadığını düşünüyorum. Biz bu yolu Emre’ye biraz daha açtık. Saha içinde, dışında neler yapması gerektiğini anlattık. Emre de kendini bildiği için, kendine inandığı için biraz daha yol kat etti. Kendinin farkında olan futbolcu yapamadıklarına kızar. Emre de kendisine kızıyor. Ne futbolcuya kızıyor, ne teknik adamına, ne taraftara… Biz de yapabileceklerini anlatarak, göstererek ona bir yol verdik, o da bu yolda yürümeye karar verdi. Şu an bence hakikat yolda.
“YENİ HAALAND HATAYSPOR’DA”
Hatay’a geldiğimizde de Bertuğ örneğini vereceğim. Bertuğ 20 yaşında bir genç. Lakin acayip bir fizik kalitesi, acayip bir bitiriciliği, acayip bir gücü, bitmek bilmeyen bir gücü var. Bunu çok âlâ kullanırsa onda da çok düzgün bir uzaklık kat edeceğiz. Bence Türk futbolunun yetiştirdiği en büyük santrfor olacak. Haaland, İbrahimoviç… Bu düzeylerin oyuncusu olabilecek bir oyuncudan bahsediyorum. Şayet dediklerimizi yaparsa… Biz yolu göstereceğiz. Bertuğ da yürürse şayet o da Türk futbolu ismine çok büyük çıkar olacaktır.
“ŞAMPİYONLUĞA EN YAKIN FENERBAHÇE”
“Jesus’u değerlendirmem çok saçma olur, zira kendini kanıtlamış, kendi mesleğine buraya geldikten sonra o manzarasıyla, Fenerbahçe’nin pozisyonuyla, şu anki durumuyla aslında her şeyi gösteriyor size. Sonuç almasaydı da ben bunu söyleyecektim. Bir teknik adam geçmişte uygunsa gelip çabucak başarılı olacak diye bir şey kelam konusu değil. Bazen tutmayabilir havasını, suyunu, ülkeyi sevmez, çalışma ortamını beğenmez ancak bu yılki Jesus’lu Fenerbahçe hem takım yapısıyla taraftarıyla her manada çok uygun görünüyor. Dönem sonunda memnun sona ulaşacaklar üzere duruyor.”
“ARDA’NIN ZAMANLAMASI ÖNEMLİ”
“Arda Güler’i tanıyorum birlikte de çalıştık, çok yetenekli ve İsmail Hoca vaktinde geçen sene, bu sene de çok hakikat vakitlerde gerçek yerlerde oyuna giriyor. Bu sene Jesus’un da gelmesiyle biraz itimadı ve oynama müddeti de fazlalaştı, skora da katkı yaptı. Türk futbolu ismine büyük bir yetenek. Bu yetenekleri yanlışsız kullanmamız gerekiyor. Ne sen çok fazlasın demek lazım ne en ufak bir şeyde sen ‘yapamazsın’ yapmak lazım. Bunun düzeyini çok güzel belirlemek lazım. Bunu da bence Fenerbahçe kadrosu hem idaresiyle hem hocasıyla çok uygun yapıyor.”
“SAMANDAĞ BİBERİ ÖNERİMDİR”
Yemek olayı burada çok uygun. Hani dünya mutfağında 200 tane meze yahut yemek varsa burada onun iki katı bir bolluk var. Lakin Hatay’a gelip de kilo almayan tek insan benim diye düşünüyorum. Onun da sebebi Samandağ biberidir. Herkese tavsiye ederim, günde 2-3 tane içebiliyorlarsa çorba ile bir arada içsinler. Diyet programı üzere teklif verelim.”